KIRKLARELİ DEMİRKÖY İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

1-7 MART YEŞİLAY HAFTASI

1 - 7 Mart haftası ülkemizde "Yeşilay Haftası" olarak kutlanmaktadır. Aşağıda "Bağımlılık" ile ilgili kortukutucu bilgileri bulabilirsiniz. Unutmadan; bağımlılıktan kurtulabilirsiniz. Bağımlılık Türleri:1- Sigara Bağımlılığı, 2- Alkol Bağımlılığı, 3- Madde Bağımlılığı, 4- Kumar Bağımlılığı, 5- Teknoloji Bağımlılığı.
1-7 MART YEŞİLAY HAFTASI

BAĞIMLILIK NEDİR?

 03-03-2016

Türkiye’de ve dünyada hızla tütün, alkol ve uyuşturucu madde alım oranları artmakta, maddeye başlama yaşları gittikçe düşmektedir. Diğer bağımlılıklar gibi teknoloji ve kumar bağımlılığı da kişiye, aileye ve topluma psikolojik, sosyolojik ve ekonomik zararlara yol açmaktadır.

 

Bağımlılık kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal hayatını olumsuz etkiler. Toplumun felaketi sayılabilecek bağımlılıkları engellemek ancak iyi bir koruyucu halk sağlığı yaklaşımıyla mümkün olur.

Psikiyatrik bir sendrom olan bağımlılığın tanısı için aşağıda sayılan ölçütlerin yalnızca üçünün bir arada görülmesi yeterlidir.

1-Kullanılan maddeye tolerans gelişmesi

2-Madde kesildiğinde ya da azaltıldığında yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması,

3-Madde kullanımını denetlemek ya da bırakmak için yapılan ama boşa çıkan çabalar,

4-Maddeyi sağlamak, kullanmak ya da bırakmak için büyük zaman harcama,

5-Madde kullanımı nedeni ile sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin olumsuz etkilenmesi,

6-Maddenin daha uzun ve yüksek miktarlarda alınması,

7-Fiziksel ya da ruhsal sorunların ortaya çıkmasına ya da artmasına rağmen madde kullanımını sürdürmek

 

Fiziksel bağımlılık, kullanılan maddeye karşı bir adaptasyon gelişmesine bağlı olarak maddenin varlığına karşı duyulan fizyolojik bir istektir. Ruhsal bağımlılık ise kişinin duygusal ya da kişilik yapısı gereği, gereksinimlerini tatmin etme/giderme amacı ile o maddeye düşkünlüğüdür.

Bağımlılık ciddi bir hastalıktır. Bağımlılığa ilişkin beyinde birçok nörokimyasal, nörofizyolojik değişimler saptanmıştır. Bağımlılık tedavisi, belirli şemaları ve ilkeleri içeren kapsamlı bir protokol ile sağlanabilir. Bağımlı kişiler bağımlılığın bir hastalık olduğunu kabul eder ve hastalıklarda uyulması gereken kurallar olduğunu bilirlerse tedaviye uyumları artmaktadır.

 

SİGARA VE TÜTÜN BAĞIMLILIĞI

 

Tütün bağımlılığı nedir?

Sigara dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunudur ve yüksek oranda nikotin içerdiği için bağımlılık yapma potansiyeline sahiptir.

 

Sigara, nargile, pipo içme veya dumanının solunması zamanla kişide psikolojik ve fiziksel bağımlılık oluşturur. Tütün ürünlerinde 4000’den fazla kimyasal madde bulunmaktadır. Esas bağımlılık yapan madde nikotindir. Koklanarak burundan çekilen ya da çiğnenen dumansız tütünler de nikotin kadar yüksek düzeyde zehir içermektedir.

Yol açtığı sağlık sorunları

1-Kalp ve damar hastalıkları

2-Bronşların daralması sonucu akciğer rahatsızlıkları ve KOAH

3-Damarlarda tıkanma ve buna bağlı felç

4-Midede gastrit, ülser ve mide kanseri

5-Ciltte sararma, kırışıklık, cilt kanseri

6-Ağız kokusu ve dişlerde sararma

7-Gebelikte sigara içilmesi erken doğuma ve buna bağlı olarak çeşitli gelişim bozukluklarına, doğum sonrası ise sütün kesilmesine yol açar.

 

Sigarayı bıraktıktan sonra...

Sigarayı bıraktıktan 2 saat sonra nikotin vücudunuzu terk etmeye başlar.6 saat sonra kalp atış hızı ve kan basıncı düşmeye başlar.

12 saat sonra sigara dumanından kaynaklanan zehirli karbonmonoksit kan dolaşımınızdan temizlenir ve ciğerlerinizin daha iyi çalışmasını sağlar.

2 gün sonra tat ve koku duyularınız keskinleşir.

2-12 hafta içinde kan dolaşımı iyileşir, bu da yürüme, koşma gibi fiziksel aktiviteleri kolaylaştırır.

3-9 hafta sonra öksürme, nefes darlığı, hırıltı gibi problemler azalır ve akciğerleriniz güçlenir.

5 yıl içinde kalp krizi riski yarı yarıya azalır.

10 yıl sonra akciğer kanseri riski yarıya inerken kalp krizi riski hiç sigara içmemiş bir kişinin riskiyle aynı orana düşer.

 

Biliyor musunuz?

Dünyada her yıl 6 milyon kişi sigara sebebiyle hayatını kaybetmektedir. Bu sayı her 10 saniyede bir kişinin sigaradan ölmesi demektir.Günde yaklaşık yarım paket sigara içen bir insan her gün beynine 300 nikotin vuruşu gönderiyor.

 

Bırakmak mümkün!

Sigara bırakma tedavisinde davranış danışmanlığı ve ilaç tedavisi büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde pek çok hastanede Sigara Bırakma Poliklinikleri bulunmaktadır. Ayrıca özel sağlık kurumları da sigarayı bırakmaya yönelik ilaç ve psikolojik tedavi hizmeti vermektedir.

İlaç tedavisinin amacı, sigaranın bırakılmasını izleyen dönemde ortaya çıkan nikotin yoksunluğunu gidermektir. Bu ilaçlar doktor tarafından reçeteli olarak verilmektedir. Bunun dışında bir sağlık uzmanına başvurmadan satılan sigara bırakma ürünlerine itibar etmeyiniz.

Sigara içmenin ruhsal ve davranışsal yönleri olduğu da gözden kaçırılmamalıdır. Bu faktörler yeterince incelenmezse, nikotin yoksunluğu geçtikten sonra kişi tekrar sigaraya başlayabilir. Hastanın bağımlılık kriterlerine göre planlanan psikolojik tedavide baş etme becerileri, öfke kontrolü, aile görüşmesi, motivasyona yönelik çalışmalar ve değişik terapi yöntemleri uygulanmaktadır.

Bırakma tarihi belirleyin.

Çevrenizdeki kişilere sigarayı bırakmayı planladığınızı söyleyin.

Karşılaşabileceğiniz zorlukları kestirmeye çalışın ve plan yapın.

Çevrenizdeki bütün sigara, çakmak, kibrit ve kül tablalarını uzaklaştırın.

Bırakmanın yararlarını düşünün.

Yapacak, ilgilenecek yeni şeyler bulun.

 

Çocuğunuz sigara kullanıyorsa

Çocuğunuzu sigara içerken yakaladığınızda zarar vermeden sadece elindeki paketi alın ve sigara içilmemesi ile ilgili ev ya da okul kurallarını hatırlatın.

Sigara ile her yakaladığınızda aynı tepkiyi verin. Önemli olan tutarlı tepkiler vermektir. Sınırlarınız net olsun.

Kurallara siz de uyun, çocuklar sizi sigara içerken görmemeli.

Nasihat dilini kullanmadan sigaranın etkileri hakkında konuşun. Doğru bilgileri öğrenmesini sağlayın.

 

Risk faktörleri

Nikotin yüksek oranda bağımlılık yapıcıdır. 

Bırakmaya çalışan içicilerin en az yarısında önemli oranda yoksunluk semptomları ortaya çıkar. 

Kullanıcılar sigarasız bir hayatı hayal etmekte zorlanırlar. Bazı kullanıcılar tek başlarına yardımsız bırakabileceklerini düşünürler. 

Bazı kullanıcılar olumsuz duygularla baş etme stratejileriyle ilgili sınırlı birikime sahiptir ya da sigarayı bırakmanın çok kolay olduğunu, dolayısıyla bununla uğraşmaya gerek olmadığını düşünürler.

 

 Sigara içenlerde

 03-03-2016






Pasif İçicilik

Pasif içici, sigara kullanmayan ama sigara dumanına maruz kalan kişidir. Pasif içici olmanın etkileri sigara dumanına maruz kalmanın zamanı, yoğunluğu ve sıklığına göre değişmekle beraber her yıl milyonlarca insan sigaranın neden olduğu hastalıklar nedeni ile ölmektedir.

1-Tütün dumanına maruz kalmak kanser, kalp hastalıkları ve KOAH gibi birçok hastalığa neden olmaktadır. 2-Çocuklar tütün dumanının zararlı etkilerine karşı çok daha hassastırlar. 3-Tütün dumanına sadece 30 dakika bile maruz kalmak, uzun süreli sigara kullanıcılarında beliren fiziksel etkileri ortaya çıkarmaktadır.

 

ALKOL BAĞIMLILIĞI NEDİR?

 

Alkol bağımlılığı, diğer adıyla alkolizm alkollü içkilere tutkunluk derecesinde bağlı olma haline denir. Alkolik, alkolün kendisine ve sosyal ilişkilerine zararlı olduğunu bildiği halde içmekten kendini alamayan kişidir.

03-03-2016

 














Alkol bağımlılığı belirtileri

 

1-    Kişi tarafından alışkın olduğu etkinin sağlanabilmesi için kullanılan alkol miktarının giderek arttırılıyor olması; eskiden kullanılan, alışkın olunan alkol miktarı ile aynı hissin ve etkinin sağlanamaması (tolerans)

 

2-    Kişinin kullandığı alkolün miktarını azaltması ya da alkolü bırakması sonucunda yoksunluk belirtisi dediğimiz bir takım ruhsal ve bedensel sıkıntılar içerisine girmesi ve yoksunluk belirtisi hisseden kullanıcının alkol alması ile rahatlama hissetmesi

 

3-    Kullanılan alkolün kişi tarafından almayı tasarladığı miktardan fazla miktarda ve sürede kullanılması

 

4-    Alkol sağlamak, alkol kullanmak ya da alkolün etkilerinden kurtulmak için çok fazla zaman harcanması

 

5-    Alkol kullanımı yüzünden önemli toplumsal, mesleki etkinliklerin ya da boş zamanları değerlendirme etkinliklerinin azaltılması ya da bırakılması

 

6-    Alkol kullanımını bırakmak ya da denetim altına almak için başarısız girişimlerin varlığı

 

7-    Alkolden zarar gördüğü bilinmesine rağmen alkol alımına devam etmek

 

 

 

Yol açtığı sorunlar

 

Yemek borusu, gırtlak, mide ve pankreas kanserleri

 

Doğru düşünme, karar verme ve hareket etme gibi beynin işlevlerini bozması

 

Uyku bozuklukları, baş ağrısı, göz tahribatı

 

Kalp ve kan dolaşımı hastalıkları

 

Kan pıhtılaşmasını engelleme

 

Karaciğerde ağır hasarü,

 

 

 

Tedavi için

 

Alkol sosyal kullanımı da olan bir psikoaktif madde olduğu için alkolün kötüye kullanımını veya alkol bağımlılığının geliştiğini kabul etmek zaman alabilir. Alkol kullanan birçok kişi sosyal kullanım düzeyinde devam ederken alkol bağımlılığı gelişmektedir. 
Alkol kullanan ve tedavi olmak isteyen, bu konudaki problemlerine çözüm arayan kişi ve yakınları hastanelere bağlı Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezleri (AMATEM) ile psikiyatri kliniklerine başvurarak tedavi olabilirler.

 

 

 

Tedavi hastanın ihtiyaçlarına göre seçilmelidir.

 

Hedef ayıklıktır (sobriety). Eşlik eden psikiyatrik bozuklukların ayırıcı tanısı ve tedavisi için bu önemlidir.

 

Tedaviden sonra uzun süreli izleme gereklidir. Kişi uzun süre hastanede kalsa bile daha sonra izlenmezse tekrar alkol almaya başlaması muhtemeldir. Düzenli aralıklarla psikolojik danışma almak veya yardım gruplarına katılmak tekrar başlama riskini azaltır.

 

Nüksler (tekrarlamalar) ilk 6 ayda sıklıkla görülür.

 

Alkoliğin ailesi alkolizm tedavisinde önemli bir faktördür. İçmeyi sürdürdüğü sürece onunla kalamayacağını belirten eşi alkoliğin alkolü bırakma denemesine girmesi için tek başına yeterli bir sebep oluşturabilir.

 

Alkol bağımlısı birey alkolizm için orijinal bir tedavi programını görmeyi reddediyorsa, hekim alkolik ilişkisini kesmemeli, tedaviyi kabul edeceği bir psikososyal krizi beklemelidir.

 

 

 

Dikkat!

 

Alkol anne kanından plasenta yoluyla direkt bebeğin kanına geçer. Anne kanındaki alkolle bebeğin kanındaki alkol miktarı aynıdır. Gebelikte kullanılan alkol düşük ve ölü doğumlara, bebekte gelişme geriliğine, sosyal gelişim ve zekâ geriliği gibi durumların oluşmasına neden olur.

 

Biliyor musunuz?

 

Her yıl 2,5 milyon insan alkole bağlı nedenlerden dolayı hayatını kaybetmektedir. Alkol tüm dünyada önlenebilir ölüm ve yaralanmaların üçüncü temel nedenidir. Alkolden doğan maddi zarar alkolden elde edilen gelirden çok daha fazladır.Eğitimde başarısızlık, suça eğilim, alkole bağlı sağlık problemleri alkol kullanımıyla doğru orantılı olarak artar.

 

 

 

Ne Yapmalı?

 

Bağımlı kişinin davranışlarının sonuçlarını görmesine yardımcı olun. Samimi ilgi gösterin, alkol probleminin bir hastalık olduğunu unutmayın. Bağımlılık tedavi metotları hakkında bilgi sahibi olun. Bağımlıya bunlardan bahsedin. Bağımlı kişinin yardım kabul etmesine hazırlıklı olun. Tedavi merkeziyle önceden görüşün, gerekli ayarlamaları yapın. Böylece harekete geçmesini engelleyecek bahaneleri ortadan kaldırmış olursunuz.

 

 

 

Ne Yapmamalı?

 

Nefret, düşmanlık, kötü söz söyleme, lanetleme, ahlak dersi vermek gibi yaklaşımlardan uzak durun ve ona yardım etmeye çalıştığınızı unutmayın. Saklamak, çevreye belli etmemeye çalışmak sorununun daha derinleşmesine neden olacaktır.

 

 

 

MADDE BAĞIMLILIĞI NEDİR?

 

Sakinleştirici ve uyarıcı etkileri olan, giderek daha fazla alma isteği ve alınmadığında yoksunluk belirtileri doğuran kimyasal maddelere “uyuşturucu madde” adı verilir. Uyuşturucu madde bağımlıları, çoğunlukla kullanımı kontrol edebilecekleri düşüncesiyle madde kullanmaya başlarlar. Oysa bağımlılığın nasıl gelişeceği öngörülemez, bir kez kullanım dahi son derece risklidir. İlk kullanımdan sonra tekrar tekrar madde alma ihtiyacı doğar. Aynı uyuşturucu etkinin sağlanması için kullanım sıklığı ve/veya miktarı artar. Bu kısır döngünün yerleşmesiyle kişi bağımlılık sürecine girmiş olur.

 

 

 

Etkileri

 

Uyuşturucu olarak kullanılan maddelerin kimyasal yapıları birbirinden farklıdır. Kullanıldıklarında merkezi sinir sisteminin farklı bölümlerini etkileyerek fiziksel ve psikolojik tahribata yol açarlar. Uyuşturucu maddelerin hiçbir güvenli kullanım şekli yoktur. Kullanan herkes için bağımlı olma riski eşittir. Hücrelerimiz vücuda giren her maddeyi tanır ve bir daha unutmamak üzere hafızasına alır. Hücresel öğrenme süreci denen bu durum herkes için geçerlidir.

 

Aklı ve iradeyi işlemez hale getirir. Kişiyi normal yaşam ve davranışlarından uzaklaştırır.

 

Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmlarına/kanamalarına sebep olur.

 

Tüm iç organların zarar görmesine ve buna eşlik eden bir dizi hastalığa neden olur.

 

Zehirlenmelere ve bu yolla gelen ölümlere sebep olur.

 

Uyuşturucular, bireyin çevreye uyum yeteneğini azaltır. Bağımlı giderek aileden ve çevresinden kopararak, yalnızlaşır. Çoğu zaman bu tabloya ağır bunalımlar eşlik eder.

 

 

 

Ne yapmalı?

 

Eğer kişi maddenin etkisi altında ise onunla bu durumda konuşmanın yararı olmaz.

 

Kendinizi hazır hissetmeden onunla konuşmayın.

 

Açık, samimi ve inandırıcı olun, öğüt vermeyin.

 

Genellemeler yapmaktan kaçının.

 

Korkularınıza dayanarak konuşmayın.

 

Onu etiketlemekten kaçının, çünkü “kullanıcı olarak” etiketlenen kişiye yaklaşmak çok zordur.

 

Önyargılarınızın farkına varın (“Bunlar iflah olmaz”), böylece yanlış iletişim kurma olasılığını azaltırsınız.

 

Kendinizi onun yerine koymayı deneyerek onun düşünce, yaşantı ve korkularını anlamaya çalışın.

 

Uzman yardımı alması için samimi bir yaklaşımla onu ikna edin.

 

 

 

Ne yapmamalı?

 

Kabullenmeme-İnkâr: “Yok, benim çocuğum asla kullanmaz.”

 

Kendini ve eşini suçlama: “Bu çocuk senin yüzünden böyle oldu.” “Biz iyi anne-baba olamadık.”

 

Hayal kırıklığı, çaresizlik duygusu: “Ben seni bunun için mi yetiştirdim?” “Her şey bitti, artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz.”

 

Öfke: “Benim böyle bir çocuğum olamaz!”

 

Çocuğu suçlama ve aşağılama: “Senden hiçbir şey olmaz.”

 

Uç kararlar alma: “Okul hayatın bitti.”

 

 

 

Önleyici faktörler

 

Uyuşturucu maddeler ile ilgili yaşa uygun doğru bilgilenme

 

Güçlü ve pozitif aile bağları

 

Anne-Babaların çocuklarıyla ilgili olmaları ve çocuklarının kimlerle arkadaşlık ettiğinden haberdar olmaları

 

Aile içi kuralların açık olması ve herkesin bunlara uyması

 

Okulda başarılı olma

 

Okul, STK´lar ve kulüpler gibi kurumlarla kurulmuş güçlü bağlar.

 

 

 

Tedavi için

 

Madde kullanan ve tedavi olmak isteyen, bu konudaki problemlerine çözüm arayan kişi ve yakınları hastanelere bağlı Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezleri (AMATEM) ile psikiyatri kliniklerine başvurarak tedavi olabilirler. Hasta ve doktor işbirliğiyle yürütülen tedavi, 2-6 hafta arasında hastanede yatarak arındırma ve bir yıl süre ile psiko-sosyal tedavi şeklinde gerçekleşmektedir. En iyi korunma yolu hiç başlamamaktır.

 

Maddeden kurtuluş mümkün

 

Bağımlılık düzelebilir ancak tam olarak iyileşmenin gerçekleşmesi için ciddi bir çaba ve zaman gerekmektedir. Kişinin tedavi olmayı istemesi ve kendini hazır hissetmesi en önemli aşamadır. Bu süreçte doğru iletişim ve bağımlının yaşadıklarını yakınlarıyla paylaşması önemlidir. Bağımlılık tedavisi kişiye, kullanılan maddenin cinsine ve kullanım süresine göre değişiklik gösterir.Maddeyi kişinin tek başına bırakması neredeyse imkânsızdır, muhakkak uzman yardımı alınmalıdır.

 

 

 

Risk faktörleri

 

Psikolojik sorunları olan ya da herhangi bir madde bağımlılığı bulunan ebeveynin çocukları daha büyük risk altındadırlar. Ebeveyn-çocuk arasında bağlanma ve ilgi eksikliği (özellikle ´Baba´ rolünün ev ortamında eksikliği). Sınıfta aşırı utangaçlık ya da şiddet içeren davranışlar. Okul başarısında düşüş

 

 

 

Önleme önemlidir!

 

Toplumda bağımlılık yapıcı maddelerin kullanılmasını ve yayılmasını önleme çalışmaları, bu maddelerin yarattığı bireysel ve toplumsal sorunları en aza indirmek ve toplumda sağlıklı davranışların gelişmesini sağlamak amacıyla yapılmaktadır. Bağımlılık, geliştikten sonra tedavisi oldukça güç olan bir hastalıktır. Uygulanan uzun süreli tedavilerin maliyeti çok yüksektir. İyileştikten sonra gerekli sosyo-psikolojik tedbirler alınmazsa, bağımlılığın yineleme oranı çok yüksektir. Madde kullanımının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkisi nedeniyle ülkenin sağlık harcamaları artmaktadır. Her türlü önleme programı maliyetinin, tedavi maliyetinden daha düşük olduğu gözlenmiştir.

 

 

 

KUMAR BAĞIMLILIĞI

 

Kumar bağımlılığı nedir?

 

 

 

Ceza Kanunu’muzda, “Kazanç kastı ile oynanan kâr ve zararı baht ve talihe (şansa) bağlı bulunan oyun” olarak tarif edilen kumar isteyerek riske girme temelinde, kazanan ve kaybeden tarafların olduğu ve her iki tarafta da bir üretim işi olmaksızın servetin yeniden dağılımına verilen addır. Günümüzde hoşça vakit geçirme, eğlence ve dinlenme aracı olarak sunulan, şans ve bahis oyunlarını da içine alan yaygın bir yelpazeye sahiptir. Kumar, kişiye, aileye ve topluma psikolojik, sosyolojik ve ekonomik çok büyük zararları olan bir bağımlılıktır.

 

Kumarın Zararları

 

 

 

Kişiye

 

Psikolojik sorunlara yol açar. Diğer bağımlılıklara kolayca bulaşma ihtimali kuvvetlenir (Alkol, sigara gibi). Kazanma hırsıyla bencil ve menfaatçi bir hale gelen birey kendine ve çevreye zarar vermekten kaçınmaz. Kumar tutkusu yüzünden ailesine ve çevresine karşı sorumluluklarını yerine getirmez. Fizikî zararlarla neticelenebilecek karmaşık bir ilişkiler ağına dahil olur (Bu tür sektörlerin kimlerin elinde olduğu bilinmemekte ve kişi kazananın olmadığı bir dünyanın içine itilmektedir). Maddi kayıp ile birlikte kişi; kendisine, ailesine ve topluma karşı zararlı hale gelir.

 

 

 

Aileye

 

Ailedeki güven ortamı kaybolur. Ailede maddi kayba yol açar ve bu kayıplar yüzünden psikolojik, ailevî ve toplumsal sorunlar ortaya çıkar (boşanma, aile içi şiddet gibi). Kumarın finansmanı için girişilen ilişkiler aile düzenine ve bireylerine yansır.

 

 

 

Topluma

 

Haksız kazanç meşru hale gelir; kolay kazanç yeni nesillerin ideali haline gelir. İllegal yapı ve organizasyonlar bu yollarla güç ve servet kazanır. Çalışma, alın teri, hak ve hukuk gibi toplumun temeli olan anlayışlar itibardan düşer. Toplumsal ahlâk yara alır. Menfaat ve kazanma hırsı bütün toplumsal ilişkilere yansır. Toplumdaki huzur ve güven zedelenir.

 

 

 

Kişi kumar oynama düşüncesiyle başa çıkabilmek için …

 

Kumar oynanan yerlerden ve internette kumar oynatılan sitelerden uzak durmalıdır. Kumar oynama düşüncesini oluşturan şeylerden uzaklaşmalıdır (at yarışı programları, casino reklamları, piyango biletleri vs.) Kumarla ilgisi olan kişilerden uzak durmalıdır. Kumar üzerine yapılan tartışmalara girmekten kaçınmalıdır. Günlük ihtiyacı karşılayabilecek kadar para bulundurmalı, gereği dışında kredi kartları ve ATM kartlarını kullanmamalıdır. Yaşam tarzının değiştirilmesi, olumsuz alışkanlıkların yerine olumlu davranışların konulması gerekmektedir. Gerek kumar oynayan kimse gerekse yakınındaki birisinin kumar oynadığını bilen birisi bağımlılık tedavisine başvurmaktan ve bu yolla kumarla mücadele etmekten kaçınmamalıdır. Destek için iletişime geçmek ve güvenilen bir aile dostundan ya da bir yardım istemelidir. Başka şeylerle meşgul olmak önemlidir. Dikkati başka aktivitelere çevirmek (evde iş yapmak, spora gitmek gibi) faydalı olacaktır.

 

 

 

Nasıl yardımcı olabilirim?

 

Para idaresine sınırlar koyarak veya aile içerisinde finansal sorumluluğu üzerinize alarak hem kişinin kumar oynamasına hem de nüksün oluşmasına karşı önlem almış olursunuz. Kumar oynayan kişinin yalvarma, tehdit ya da suçlama yoluyla para istemesine karşı hazırlıklı olmalı ve stratejiler geliştirmelisiniz. Hem kendiniz hem de kumar oynayan kişinin terapi desteği alması sorunla daha kolay baş etmenize yardımcı olacaktır.

 

 

 

Risk faktörleri

 

Kumar oynayanlar kaybettiklerini bir seferde geri almayı umarlar. Bu gerçekleşmeyince davranışlarını ve kayıplarını yalanlarla örtmeye çalışırlar. Kumar oynamak için gereken parayı sağlamak üzere, sahtekârlık, dolandırıcılık, hırsızlık, zimmetine para geçirme gibi yasa dışı eylemlerde bulunabilirler. Kumar oynama yüzünden önemli bir ilişkisini, işini, eğitimini tehlikeye atar ya da kaybederler. Kayıplarını telafi edemeyeceğini fark eden bağımlılarda ağır bunalımlar, depresyon ve hatta intihar vakaları görülür.

 

 

 

Tedavi için

 

Toplumları derinden sarsan ve toplumun temeli olan aileyi yıkan bu kötü alışkanlığın etkisi kişiyle sınırlı olmadığından bu patolojik bağımlılığı bir halk sağlığı sorunu olarak ele almak gerekir. Bu rahatsızlığın  tedavisi mümkündür. Patolojik kumar bağımlılığının tedavisinde sıklıkla madde bağımlılığı tedavisi modeli uygulandığından bu kişiler madde bağımlılığı tedavi bölümlerine yönlendirilmelidir.

 

Kişiye göre düzenlenen tedavi programıyla başarıya ulaşmak mümkündür. Bunun için ilk olarak kumar bağımlılığının (kumar oynayan kimse tarafından) patolojik bir rahatsızlık olduğunun kabul edilmesi zorunludur.


TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI

03-03-2016

Teknoloji bağımlılığı nedir?

Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin gittikçe hızlandığı ve teknolojinin aynı hızla günlük yaşamımıza girdiği düşünüldüğünde cep telefo

İnternet ve teknoloji bağımlılığı diğer bağımlılıklarda olduğu gibi kişinin bağımlısı olduğu teknolojik ürüne ulaşamadığında yoksunluk yaşadığı bir durum olarak tanımlanmaktadır.nları, bilgisayarlar ve internet teknolojilerinin yaşamımızdaki vazgeçilmez yeri ve önemi bir kez daha açıkça görülmektedir. Bununla birlikte teknolojinin sorunlu kullanımının eğitim ve meslek hayatını, özel hayatı olumsuz etkilediğini gözlemliyor, sizlerin de dikkatini buraya çekmek istiyoruz.

Bağımlılığı kontrol altına alma yöntemleri

1-      Günlük internet kullanım saatlerini değiştirin.

2-      Haftalık internet kullanımı çizelgeleri hazırlayıp, uyulmasını sağlayın.

3-      Destek grupları ya da aile terapisi gibi yöntemleri hayata geçirin.

4-      Yapmayı isteyip de fırsat bulamadığı faaliyetleri bir deftere yazmasını sağlayın, internet kullanmak için yoğun istek duyduğunda yazdıklarından birini yapmasını isteyin.

 

Çocuk ve ergenlerde bağımlılığı önleme

2 yaşından küçük çocukların internet, tv ya da bilgisayarla karşılaşması uygun değildir. Okul öncesi yaş grubu için günde 30 dakikayı geçmeyecek şekilde internet kullanımı yeterlidir. İlköğretimin ilk 4 yılında ödev haricinde oyun ve eğlence için günlük 45 dakika zaman ayrılmalıdır. Sonraki yıllarda hafta sonu daha esnek olmakla birlikte günde 1 saat kullanım uygundur. Lise çağında da günlük 2 saat yeterlidir.

Biliyor musunuz?

Üniversite öğrencileri arasında yapılan bir araştırmaya göre; Yoksunluk durumu; bağımlı öğrencilerin % 74,5’inde saptanırken bağımlı olmayanların % 10,5’inde saptanmıştır. İnternette geçirdiği zamanı gizlemek için yalan söyleme; bağımlı öğrencilerin % 38’inde saptanırken, bağımlı olmayanların % 4’ünde saptanmıştır. İnternette geçirdiği zamandan suçluluk duyma, bağımlı öğrencilerin % 33’ünde saptanırken, bağımlı olmayanların % 4,3’ünde saptanmıştır.

 

Ne yapmalı?

Çocuklarınızı arkadaşları ile doğal yollardan görüşmeleri için yönlendirin, akran grupları içerisinde sosyalleşmesini sağlayın. Çocuklarınızı yetenek ve ilgi alanlarına uygun spor dallarına yönlendirin. Çocuğunuzun arkadaşlık ilişkilerini destekleyin, onları bir araya getirecek aktivite planlayın. Çocuğunuzun bilgisayar kullanımını kontrol edin ve sanal ortamdaki arkadaşlarını tanıyın. Bilgisayarlarınızda güvenli internet uygulamalarının olmasına özen gösterin. Uzun süreli bilgisayar kullanan çocuğunuzu engelleyemiyorsanız mutlaka uzman yardımı alın.

 

Ne yapmamalı?

Akıllı telefon/tablet vs. gibi aletleri çocukları teselli etmek, susturmak için asla kullanmayın. Çocukların kontrolsüz ve uzun süre internet kullanmasına izin vermeyin. Yemek ve çay saatlerinde bilgisayar başındaki çocuğa servis yapmayın, size katılmasını sağlayın. TV veya internet benzeri teknolojik alet merkezli ev düzeni kurmayın.

 

Teknoloji bağımlılığının belirtileri

1. Yalnızca birkaç dakika diyerek saatler harcamak.

2. Çevrenizdekilere ekran karşısında geçirdiğiniz zaman hakkında yalan söylemek.

3. Uzun süre bilgisayar kullanmaktan dolayı fiziksel sorunlardan şikâyet etmek.

4. Anonim bir kişiliğe bürünmek, insanlarla internet üzerinden konuşmayı yüz yüze konuşmaya tercih etmek.

5. İnternete girmek için yemek öğünlerinden, derslerden ya da randevulardan ödün vermek.

6. Bilgisayarınızın başında çok fazla zaman geçirdiğiniz için suçluluk duyuyorken bir yandan da büyük bir zevk almak ve bu iki duygular arasında gidip gelmek.

7. Bilgisayarınızdan uzak kaldığınız zaman gergin ve boşluktaymış gibi hissetmek.

8. Gece geç saatlere kadar bilgisayar başında kalmak.

 

Teknoloji bağımlılığının neden olduğu sorunlar

 

Fiziksel şikâyetler

Gözlerde yanma, Boyun kaslarında ağrı ve sertleşme, Beden duruşunda bozukluk, Elde uyuşukluk, Halsizlik.

 

Sosyal alanda görülen şikâyetler

Akademik başarıda düşüş, Kişisel, aile ve okul sorunları, Zamanı idare etmede başarısızlık, Uyku bozuklukları, Yemek yememe, Aktivitelerde azalma, İnternet arkadaşları dışında izolasyon.

Kaynak: www.yesilay.org.tr

Orhaniye Mahallesi Zübeyde Hanım Caddesi Numara 7 39500 Demirköy/KIRKLARELİ - 0 288 681 50 28

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.